Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Hakkında Karar
19.02.2025 tarihinde Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran özetle; 14 yaşındaki kızının düğünün jandarma tarafından dağıtılmasından sonra …. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından alındığını, o günden beri kızıyla ilgili bilgi alamadığını, defalarca dilekçe verdiğini ve kuruma gittiğini ancak bir netice alamadığını, kızının şu ana kadar evinden ve ailesinden ayrı kalmadığı için bu süreç içerisinde psikolojik rahatsızlıklar geçireceğini düşündüğünü, kızının sağlığını ve durumunu öğrenmek ve görmek istediğini iddia ve ifade ederek …. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından alınan kızının ailesine verilmesini talep etmesi üzerine 04.07.2025 tarihli Ret Kararı verilmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumumuzca verilecek karara esas olmak üzere başvuru belgesinde yer alan iddiaların doğruluğunun tespiti amacıyla yapılan incelemede başvuranın kızı hakkında ….. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) tarafından ….. tarih, 2024/… E. 2024/…. K. sayılı kararı gereğince …. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün talebi üzerine 5395 sayılı yasaya gereğince koruma kararı verildiği görülmüştür.
Yapılan incelemede; Çocuk yaşta evlilik; evlenenlerden en az birinin 18 yaşından küçük olduğu halde ortaya çıkan evlilik, Erken evlilik; yaş sınırından ayrık olarak, “Taraflardan en az birinin 18 yaşından küçük olduğu ya da 18 yaşından büyük olsalar da eşlerin fiziksel, duygusal, cinsel ve psikolojik gelişim düzeyleri ve yaşam seçenekleri hakkında bilgi eksikliği gibi nedenler ile rıza göstermeye hazır olmadığı evlilikler ve Zorla evliliğin ise taraflardan birinin veya her ikisinin birden evlilik için tam ve özgür iradeleri ile gerçekleşmeyen hallerde ortaya çıkan evlilikleri ifade ettiği belirtilerek Çocuk yaşta yapılan evliliklerin hepsinin erken evlilik olduğu kabul edildiği ayrıca taraflardan en az birinin tam, özgür ve bilgiye dayalı rızası olmadığından çocuk yaşta evlilikler aslında zorla evlenme niteliğini de taşıdığı,
Çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin özünde insan hakkı ihlali olduğu, çocukların eğitimlerini engellerken aynı zamanda onların sosyal, psikolojik, fiziksel ve kültürel gelişimlerini de sınırlandırdığı, sadece belli bir coğrafyaya mal edilemeyecek kadar önemli bir sorun olduğu, çocuğun eğitiminin yarıda kalmasına özellikle de kız çocuklarının istihdamında olumsuz etkiler ortaya çıkaran, yoksulluğu artıran bir sorun olduğu, yapılan evliliğin çocuğun gelişimini ve sosyal yaşama katılımını engelleyerek çocuğun yüksek yararının göz ardı edilmesine yol açtığı, ayrıca kız çocuklarının erken yaşta gebe kalmaları ve anne olmalarıyla birlikte yaşamlarının sınırlanmasına neden olduğu için aynı zamanda bir ayrımcılık biçimi olduğu ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet türü niteliği de taşımakta olup bir sağlık sorunu özelliği de taşıdığı belirtilerek,
Türk Medeni Kanunu’nuna göre yasal evlenme yaşının kadınlar ve erkekler için 17 yaş olarak belirlendiği, Evlendirme Yönetmeliğinde 18 yaşını doldurmuş, mahkemece vesayet altına alınmamış olan erkek ve kadın başka bir kimsenin rızası veya iznine bağlı olmaksızın evlenebilecekleri, 17 yaşını tamamlayan erkek ve kadının, velinin izni, veli yoksa vasi veya vesayet makamının (Sulh Hukuk Mahkemesi) izni ile 16 yaşını dolduran kadın ve erkek ayırt etme gücüne de sahip olmaları halinde hakimin izni ile evlenebileceğinin ifade edildiği, Yasal evlenme yaşının altındaki çocukları evlendirmenin Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre suç olduğu, ifade edilerek;
14 yaşındaki çocuğun korunmasına yönelik idarenin işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit edilememiş ve İdarenin çocuğun adresini açıklamama, ziyaretlere izin vermeme ve çocuğu ailesine teslim etmeme kararlarında hukuka aykırılık bulunmadığından, başvurunun reddedilmesi gerektiğine karar verilmiştir.